-
1 altın kaplama
Goldauflage f -
2 altın kaplama
позоло́ченный, покры́тый зо́лотом -
3 altın kaplama
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > altın kaplama
-
4 altın kaplama
adj. gold plated, gilded -
5 altın kaplama
a) gold plating, gilding b) gold-plated, gilt -
6 kaplama
kaplama s2) Verkleidung f; (ağaç \kaplama) Täfelung fçatal bıçak takımı gümüş \kaplamadır das Besteck hat eine Auflage aus Silber4) (desenli \kaplama) Furnier nt -
7 kaplama
замощение, фанеровка, футеровка, плакировка, оклейка, плакирование, покрытие, облицовка, обивка, обшивка, обтяжка, обкладка- altın kaplama
- antipas kaplaması
- asfalt kaplama
- ateşe dayanıklı kaplama
- bindirmeli kaplama
- bitümlü kaplama
- çatı örtü altı kaplaması
- çift kaplama
- dış kaplama
- duvar kaplaması
- elastik döşeme kaplaması
- galvanik kaplama
- iç kaplaması
- karo kaplama
- kıyı koruyucu kaplama
- koruyucu kaplama
- maden kaplama
- madensel kaplama
- metal kaplama
- pas önleyici kaplama
- poliester kaplaması
- şev kaplaması
- tahta kaplaması
- taş kaplama
- tuğla kaplaması
- yol kaplaması
- zırhla kaplamaİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kaplama
-
8 kaplama
1.покры́тие, облицо́вка, оби́вкаdış kaplama — обши́вка
2.zırhlı kaplama — мор. бронева́я обши́вка
покры́тый, плакиро́ванныйaltın kaplama saat — позоло́ченные часы́
-
9 altın
1. gold. 2. gold coin. 3. golden. - adını bakır etmek to disgrace oneself. - beşik chair carry (with clasped hands). - bilezik a skill one can use to support oneself. - çağı golden age. - kakma 1. design of inlaid golden wire. 2. inlaid with gold. - kaplama 1. gold-plating. 2. gold-plated. - kaydı fin. gold clause. - keseği gold nugget. - kesmek to make a lot of money. - leğene kan kusmak to live in misery in spite of great wealth. - sarısı golden blond. - şartı fin. gold clause. - topu gibi like a golden ball (said for a pretty and chubby baby). - yaprak gold leaf. - yıldönümü golden anniversary, golden wedding. - yumurtlayan tavuk 1. person with a generous income. 2. tourist with money to spend. -
10 طلا کاری
altın kaplama -
11 χρυσοσκέπαστος
altın kaplama -
12 золочёный
altın kaplama* * *altın kaplama; yaldızlı -
13 позолоченный
altın kaplama; (altın) yaldızlı (о раме и т. п.) -
14 gold plate
altın kaplama* * *altın sofra takımı -
15 gold plated
altın kaplama, altın kaplanmış -
16 gold plated
altın kaplama, altın kaplanmış -
17 χρύσωμα
altın kaplama, yaldızlama -
18 ormolu
altin kaplama tunç -
19 doré
1 recouvert d'or yaldızlı, altın kaplama2 couleur de l'or altın sarısı -
20 dorée
1 recouvert d'or yaldızlı, altın kaplama2 couleur de l'or altın sarısı
- 1
- 2
См. также в других словарях:
altın kaplama — sf. Altın suyuna batırılarak ince bir altın tabaka ile kaplanmış (metal) Başına, altın kaplama tokalı, püsküllü bir şapka giymiş. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
altın — is., kim. 1) Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au) Altın çok eski zamanlardan beri para basımında kullanılmaktadır. 2) sf. Bu elementten yapılmış Müsteşar,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaplama — is. 1) Kaplamak işi 2) Bir şeyin dışına süsleme veya koruma amacıyla geçirilen başka maddeden kat Her pencereyi, her kaplamayı tanıyordum artık. S. F. Abasıyanık 3) Kalınlığı 5 mm den az, ince ağaç levha 4) sf. Üstü herhangi bir başka maddeyle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tokalı — sf. Tokası olan, toka takılmış olan Başına, altın kaplama tokalı, yana sarkan çuha püsküllü bir şapka giymiş. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümüş — is., kim. 1) Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,88, yoğunluğu 10,5 olan, 960 °C ye doğru sıvı durumuna geçen, parlak beyaz renkte, kolay işlenir ve tel durumuna gelebilen element (simgesi Ag) 2) sf. Bu elementten yapılmış Boynundan asılmış gümüş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaplamacı — is. Altın, gümüş vb. değerli madenlerle kaplama işi yapan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kök — 1. is., bit. b. 1) Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm 2) bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi 3) Bazı şeylerde dip bölüm Diş kökü. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük